Hücre içi faâliyetler bir diğer ifâdeyle hayatiyetin devamı bir ruhun varlığına bağlıdır. Bitkilerden tutun da en mükemmel olarak yaratılmış insana kadar, hayatın her seviyesinde, farklı mahiyette bir ruh bulunmakta ve organizatör olarak rol oynamaktadır. Olum denen hâdise, ruhun bedenden ayrılmasıdır. Ceset olarak, ölümden bir dakika önce ve bir dakika sonra önemli bir fark yoktur. O hâlde hayat ne ile kâimdir? Şüphesiz ruhun varlığıyla...
Hayvanlarda da hayat olduğuna göre onlarda da ruh olması gerekmektedir. Şuur ancak insana mahsus bîr hususiyettir. Buna göre hayvandaki ruhun mahiyeti de haliyle insandakinden farklı olacaktır.
Ruha ait bir çok fonksiyon vardır. Telepati, hissi kablelvuku ruhun fonksiyonlarına ait birer misâldir. Bu tip hususiyetleri hayvanlarda da görebiliyoruz. Meselâ tavşanlarda telepati hassasının olduğu gösterilmiştir.
Dr. Naumov ve arkadaşları yavru tavşanları bir denizaltıya yerleştirdiler. Ana tavşanı karada bulunan bir laboratuvarda tutuyorlardı. Ve tavsanın beynine uzun elektrotlar sokmuşlardı. Denizaltı, derinlere daldıktan sonra yavru tavşanlar teker teker öldürüldüler. Yavrularının tam ölüm anında ananın beyni reaksiyon gösteriyordu. Haberleşme olmuştu ve aletler açıkça telepatinin tezahürlerini kaydetmişti.
Dr. Rhine, Lady adlı bir at ve sahibi ile telepati hususunda bir tecrübe yaptı. Altı gün süren yoğun bir çalışma temposuyla denemelerini sürdürdü. Denemelerin birinde Dr. Rhine, bir kağıt üzerinde yazdığı "Hindistan, Karoline, Mezopotomya" kelimelerini atın sahibine göstermiş, bu kelimeleri zihninden geçiren atın sahibi Fonda da "kelimeyi göster" emrini vermiştir. Burnuyla üzeri harfli küplere değen at kelimelerin her üçünü de şaşırmadan göstermeyi başarmıştır. Tecrübelerin ileri safhalarında Fonda, attan yavaş yavaş ayrıldı.
Önceleri, ata sırtını döndü. Sonra aralarına bir paravan konuldu. En sonunda da Fonda tamamiyle çekilerek emir verme vazifesini Dr. Rhine ve arkadaşlarına bıraktı. At, bu şartlar altında dahi başarılı oluyordu.
Moskova hayvan psikolojisi laboratuvarı yöneticilerinden Durov köpeklerle telepati yapılabileceğini gösteren araştırıcılardandır. Durov kafasındaki fikirleri köpeğe aktarıyor, isteklerini yaptırıyordu. Meselâ "yan odada masa üzerindeki telefon rehberini getir" talimatını zihnen verdiğinde, köpek buna uyarak rehberi getiriyordu. Durov tek başına, korku ve fizik ızdıraba dayalı eski hayvan terbiyesi metodlarını tamamen değiştirmeyi başardı. Ayılar artık kızgın saç üzerinde sıçrayarak akrobasi öğrenmiyorlar; ilk hareketi öğretmek için kullandığı bir kaşık bal ayıların vals yapmasına, bisiklete binmesine yetiyor. Bu tatlı muamele sayesinde 1500 kadar hayvan eğitmiş oluyordu ki; şimdiye kadar eğitilmeyen "tapir" denen hayvan da bu kadroya dahildir. Durov 2 senelik bir zaman içerisinde köpeklerle 10 000 in üzerinde telepati tecrübesi yaptı.
Evlerinde hayvan besleyen bir çok kişi, bir hayvanın sahibinin hareketlerini hiss-i kable-l vuku, kabiliyetinin inanılmaz derecelere ulaştığını farketmiştir. Evin kedisi sahibi ona yemek vermeye karar verdiğinde hemen mutfağa koşar. Köpek sahibinin ayak sesleri işitilmediği bir noktada iken onun eve dönmekte olduğunu sezerek kapının önünde beklemeye başlar. Çobana yardım eden köpeğin kabiliyetleri efsaneleşmiş, kedi ve köpeklerin kilometrelerce uzakta bile olsalar, sahiplerini, ya da eskiden yaşadıkları evin yolunu bulma kabiliyetleri çok şaşırtıcıdır. Kediler, ev halkının, başka yere taşınmasından sonra eski evlerini bulmada özellikle kabiliyetlidirler. Bir köpeğin yabancı bir çevrede sahibini bulması tamamiyle duyu dışı idrakle izah edilebilir.
Ruhun çeşitli fonksiyonlarını en basit hayvanlarda da görebilmek mümkündür. Vakıa Kudret-i Sonsuzun varlıklar üzerinde tasarrufu için ruh cevherine dahi ihtiyacı yokdur, hatta bu icraat doğrudan doğruya O'nu göstermektedir. Ancak, bu durum her canlıda ruhun bulunmasına mani değildir. Tek hücreli canlılarda, bakterilerde bir takım parapsikolojik vakalara rastlanmaktadır. Clere Backster 1975 senesinde Amerikan İlimler Akademisinin bir toplantısında şu tebliği sunmuştur: Bir kap yoğurda bir kaç damla süt damlatıldığında, uzaktaki başka bir yoğurt kabına bağlı elektronik cihazlar, beklenmedik sinyaller kaydediyorlar. Yoğurt mayasındaki bakteriler, öbür kaptaki bakterilerin beslendiğini idrak ediyor olmalıydılar. Bu tip denemeler hücre seviyesinde dahi ruhun bulunması ve Kudreti her şeyi ihata eden bir Mutlak Hakim'in varlığını göstermektedir.
Hücre seviyesinde ruhun organizatörlüğü olmasa hayatiyet olmaz. Dr. Callovvay'in hesaplarına göre bir hücrede 1500 reaksiyon görülebilmekte, bir hücrenin en az 1500 bozulma çeşidi olmaktadır. Bu şartlar altında 10'un yanına 22.000 sıfır koyun, çıkan netice kadar her hücrenin farklı mekanizmalarla uğrayacağı temel değişiklikler ortaya çıkar. Akıllı bir insan bir anda 34 işi yapamazken bir hücrenin çok kısa zaman içerisinde 10 üzeri 22 000 değerindeki temel değişikliğe göre pozisyon ayarlaması moleküler biyoloji seviyesinde bir diş organizasyonunu göstermektedir.
Bu durumda bir hücreli hayvandan, daha Meri hayvanlara kadar ruh ve fonksiyonları olacaktır. İlmi tecrübelerde artış oldukça ve laboratuvarlardan tebliğler yayınlandıkça ruhun fonksiyon ve tecellileri hakkında malumatımız da artacaktır.